Pazarlama ve Satışın Ortak Dili

Birçok şirkette pazarlama ve satış ekipleri farklı hedeflerle hareket eder. Pazarlama, görünürlük yaratmaya çalışırken satış ekipleri hızlı sonuç ister. Ortak dil olmadığında, pazarlamanın ürettiği içerikler satışa hizmet etmez, satışın geri bildirimleri ise pazarlamaya ulaşmaz. Bu kopukluk yalnızca verimsizlik değil, aynı zamanda müşterinin gözünde güvensizlik yaratır.
Güven ikna yerine geçer
İkna Yerine Güven İnşa Etmek yazısında da vurgulandığı gibi, müşteriler artık yalnızca ikna edilmeyi değil, güvenmeyi istiyor. Pazarlama ve satış farklı diller konuştuğunda güven kaybolur. Pazarlamanın vadettiği ile satışın sahada anlattığı farklı olursa, müşteri markaya olan güvenini hızla yitirir. Oysa ortak dil, müşteriye tutarlı bir deneyim sunar.
Hikâyeler en güçlü bağdır
Saha Hikayeleri ile Güven İnşası başlığında da belirtildiği gibi, gerçek hikâyeler müşteriye sahicilik katar. Pazarlama ekibi bu hikâyeleri içerik olarak işler, satış ekibi ise birebir görüşmelerde kullanırsa ortak bir anlatı oluşur. Örneğin, bir üretim firmasının sizin çözümünüzle süreçlerini hızlandırdığı hikâye hem LinkedIn’de paylaşılır hem de satış sunumlarında örnek olarak anlatılırsa, markanın sesi tekleşir.
Accountability iş birliğini güçlendirir
Accountability ile Performans Yönetimi başlığında da değinildiği gibi, sahiplenilmeyen metrikler anlamsızdır. Pazarlama “benim işim lead üretmek” derken satış “benim işim kapatmak” diyorsa, ortak bir sahiplenme yoktur. Ortak dil, “lead kalitesi” ve “pipeline dönüşümü” gibi metrikleri iki ekibin birlikte sorumluluk aldığı şekilde tanımlar.
ROI ortak payda olmalıdır
ROI Hesaplamasında Dikkat Edilecek Noktalar yazısında anlatıldığı gibi, ROI pazarlamanın değil, tüm şirketin sorumluluğudur. ROI hesaplamaları pazarlama ve satışın ortak dili olduğunda, içerik stratejisi doğrudan satış hedefleriyle birleşir. Böylece şirketin tüm çabaları aynı sayfada buluşur.
Çıkarım
Pazarlama ve satışın ortak dili, güveni pekiştirir, hikâyeleri güçlendirir ve ROI’yi görünür hale getirir. Bu dil kurulmadığında ekipler içerde çatışır, kurulduğunda ise müşteri dışarıda ikna değil, güven duyar.
