KPI ve OKR Arasındaki Fark

İkisi de performansı ölçmek için kullanılıyor ama aynı şey değiller. KPI ve OKR’yi doğru anlamayan şirketler, ya yönünü kaybediyor ya da hızını.

KPI işin nabzını tutar

KPI’lar (Key Performance Indicator), günlük işleyişin sağlığını ölçen göstergelerdir. Bir pazarlama kampanyasının dönüşüm oranı, satış ekibinin haftalık toplantı sayısı, müşteri destek ekibinin çözüm süresi… Bunların hepsi KPI’dır. Pipeline Raporlamasında 5 Yaygın Hata yazısında da altı çizildiği gibi, KPI’lar kısa vadede nerede olduğunuzu gösterir. Bir arabanın hız göstergesi gibidir; size anlık durumu verir ama nereye gittiğinizi söylemez.

OKR yön gösterir

OKR’ler (Objectives and Key Results) daha üst düzeydir. Şirketin nereye gitmek istediğini tarif eder. Örneğin “Avrupa pazarına açılmak” bir OKR olabilir. Bu hedefe ulaşmak için belirlenen “anahtar sonuçlar” (örneğin Almanya’da 5 müşteri kazanmak) KPI’larla desteklenir. KPI’ların Organizasyona Yedirilmesi yazısında da belirtildiği gibi, OKR yönü belirler, KPI hızı gösterir. Yönünüz yanlışsa hızınız hiçbir anlam ifade etmez.

Hesap verebilirlik kültürüyle birleşir

Sadece KPI ve OKR tanımlamak yetmez. Çalışanların bu metrikleri sahiplenmesi gerekir. Accountability ile Performans Yönetimi başlığında da anlatıldığı gibi, metriklerin değer kazanması için sorumluluk kültürü şarttır. Örneğin haftalık KPI raporları toplantılarda tartışılıyorsa ama kimse sonuçlara göre adım atmıyorsa, ölçüm yalnızca formaliteye dönüşür.

Liderin bakış açısı fark yaratır

Metriklerin nasıl kullanıldığını liderlik şekillendirir. Yöneticinin ROI’ye Bakışı yazısında da görüldüğü gibi, bazı yöneticiler sadece “geçmiş performansı” görmek için rapor ister. Oysa doğru yaklaşım, KPI ve OKR’leri geleceğe dönük kararlar için kullanmaktır. Bir lider, KPI’ları günlük hız, OKR’leri uzun vadeli yön olarak gördüğünde organizasyon hem hızını hem yönünü doğru yönetir.

Çıkarım

KPI ve OKR birbirinin yerine geçen kavramlar değildir. KPI anlık nabzı, OKR uzun vadeli yönü gösterir. Hesap verebilirlik kültürüyle ve doğru liderlik yaklaşımıyla birleştiğinde bu iki araç, organizasyonun hem hızını hem rotasını güvence altına alır.

‍